22 Mart 2014 Cumartesi

Upuzun Bir Gün

Epey vakit oldu yazmadım. Neden bilmiyorum aslında kafamda biriken yazılar var. Ama kafamda bir o kadar yoğun. Saadete gelecek olursam yazmayı çok istedim ama fırsat bugüneymiş. Şimdi ağabeyim askerde benim. Yemin törenine gittik ve döneceğiz Gaziantep'ten. Sabiha Gökçen'e. Sabah 8 de uçak. Öğretmen evinden çıktık, ama bunun öncesinde biraz Gaziantep:

Evvela ilk havaalanına indikten sonra belediye otobüsüne bindik şehre giden. Belediye otobüsü 5tl ve Havaş'ın servisleri 10tl .Tercih sizin ama aileyle olunca belediye otobüsünü seçtik. 3 kişiyiz annem babam ben. Bir kaç müşteri daha. İnanılmaz bir şoför vardı. O kadar takdir ettim ki o kadar, sakin kibar ve müşterilerine değer veriyordu ki insanda bende bu mesleği yapmalıyım fikri oluşturuyor. Para üstünü vermediği bir kişi için (arka sıralarda oturan biri) bir durakta durduğunda en arkaya gidip kibarca parasını uzattı. Malum ilk defa gittiğimiz için şehre yabancıyız. Bizi en yakın noktada bıraktı ve önümüzdeki virajdan dönerken tekrar camını açıp karşıya geçmemiz gerektiğini söyledi (güvenlik bozan herşeye karşıyım, bu yardım dahil). O gün ağabeyimi gördük sonra dönerken minibüs biryerde bıraktı bizi bir parkta şehrin tam ortası. tavsiyemdir kültürleri merak ediyorsanız taksi ikinci tercihiniz olsun. Bizimkle inen bey bizimle öğretmen evine kadar yürüdü tarif etmekte neymiş, hatta numarasını vermek istedi sıkıntılı birşey olursa aramamız için. bu derece iyi insanlarının ve çok farklı gelen insanlarında olduğu binaların priketten yapıldığı ve bakımsız bulduğum ama çok gelişen bir kısmının olduğunu söyleyebileceğim şehir. Bursa, Ertuğrul Kent gibi adı da Karşıyaka. 2. gün ağabeyim gelince Halil Usta'ya yemeğe gittik. Hayatımda ilk defa bu kadar et yedim ve inanılmaz lezizdi. Özellikle küşleme. Salatasıda kaşıkla yenebilecek türden ve çok fazla nane ve kekik içeren türdendi. Şiddetle tavsiye ediyorum denemelisiniz. Birde sabah kahvaltısında Katmerci Murat'a gidin sütte içilmesi gerekiyormuş yanında biz bilmiyorduk içmedik ve benim gibi sabah pek kahvaltı etmiyorsanız bir tane bile çok gelecektir. Enfes oda.. Çarşıda da Ciğerci Mustafa varmış orayıda denedik ama pek memnun kalmadım. Fazla bir artısı yoktu açıkçası. Baklava.. Asıl konumuz bu olmalı Antep,te. Markalaşmış daha doğrusu reklamı çok olan firmalar var ama met edilen Çelebioğlu idi . Yerken daha mutlu oluyorsunuz. Biraz sıcak servis yapılıyor yanında bir avuç antep fıstığı ile ve böyle bir baklava yok gerçekten bunun için gidilir tekrar. İnternettende satışları varmış gerçi. Ama genede gidilir mükemmel. Gelelim dönüşe:

Uçağa bindik 8 çeyrek gibi havalandı sabah. O sabah bulutlar güzel gözükmedi. Sabah birde 7 gibi kalktığımızdan uykumda vardı ikramdaki hoş minik sandviç ile kahvaltımı yerden yüksekte sanırım Ankara civarlarında yaptım. Sonra İstanbul'a inmeden uçak bize biraz deniz manzarası seyrettirdi ve günün en güzel anıydı. İndik biraz eğimlide olsa. Sonra otoparkta güzel bir ücret ödediğimiz ailemizin iki yıllık üyesi olan arabamıza bindik. Dül dül alınmasın (Tipo'dur 99 model) oda halen ailemizin üyesi ve biz onuda çok seviyoruz ve istiyorum ki 30 yıl sonra bile ailemizde dursun ben onu zevkle tamir ederim. Neyse otoparktan çıktık artık arka koltukta bile kemer takmaya çalışıyorum Hocalarım sağolsunlar güvenliğin önemini çok güzel aşıladılar. Hedef annemin köyü. Bursa Kurtul. Gemlik'ten Bursa'ya gelirken. Zeytin köyüdür. Severimde. Orada bira akrabamıza uğradık 2 saat falan yaklaşık patates kızartmış zeytinyağında o kadar güzel geldi ki çok açıkınca. Sonra baş sağlığı dilemek için eski bursa diyeceğimiz tophanede eski dar Bursa sokaklarında bir başka akrabamıza uğradık (emekli profesördür akrabamızın eşi ve inanılmaz hoş sohbetti). Oradan kalkınca dayıma bir 45 dakikalığına falan. Saat 10 gibi çıktık akşam Bilecik'e. Ve sonrada ben gece 11 buçukta Eskişehir otobüsüne bindim. Gece 1 çeyrek gibi evime girdim ama yorgunluktan öldüm. Ama şunu farkettim bir gün aslında o kadar uzun ki 1500 km yapıp akrabalarınıza uğrayıp ailenizle güzel yemek yeyip, Antep'te uyanıp, İstanbul manzarası seyredip, eski Bursa'nın dar sokaklarında dolanıp, yeni adımlarını atan sülalenizin yeni üyesini kucaklayıp, doğduğunuz şehirde yarım saat vakit geçirip otobüse atlayıp kendi evinizde uykuya dalabiliyorsunuz. Bir gün gerçekten uzun, yorulmak yok !!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder